Kayıtlar

YOK OLUŞTAN DOĞAN VARLIK

Resim
Yok Oluştan Doğan Varlık      Biz istesek de istemesek de zaman geçiyor bir şekilde. Geçmeli de sonuçta, öyle değil mi? Düşünsenize bir anda hapsolduğunuzu. Bu en mutlu anınız bile olsa bir süre sonra çekilmez bir hal almaz mıydı?     Sonuçta mutlu anı mutlu yapan her an olmayışı değil midir?  Hep o anda yaşamış olsak ne mutlu olur ne de mutsuz sadece bir "an" olur.     Bir şeyi var eden kimi zaman yok oluşu değil midir zaten? İyiliği kötülüğün , doğruyu yanlışın, sevgiyi nefretin yok oluşu var etmez mi? Sahiden kim belirliyor iyiyi, doğruyu siz de merak etmiyor musunuz? Mesela ilk harf nasıl oluştu, ilk konuşma nasıl başladı, doğruya ilk kim doğru dedi? Bu sorumu çok derin anlamayın doğru kelimesinden bahsediyorum sadece. Evet inananlar için bir doğru-yanlış çizgisi var ve bu onları daha sağlam şekilde ayakta tutuyor. Peki diğerleri, onlar nasıl dayanıyor? Ölüme, nefrete, abartı sevgiye, zulme nasıl katlanıyorlar? İnandıkları doğrultusunda yol alabilmek için biraz da sabretm

İSTANBUL ONA, O İSTANBUL'A

Resim
İSTANBUL ONA, O İSTANBUL'A Önceden duygularımı yazarak ifade ederdim. Fakat bir gün gelen güncelleme ile bu özelliğim silindi ve yerine amatör fotoğrafçılık eklendi. Düşüncelerimi anlatmak için onu kullandım ve şimdi o fotoğraflardan sadece birini yorumlayacağım. Yani bir bakıma düşüncelerimi yorumluyorum. "Çünkü çektiklerim düşündüklerimdi aslında." Eylül 2019 yepyeni bir eğitim-öğretim döneminin başı ve yaz tatilinin sonu. İnsanlar koşuşturmacalı hayatına dönmeye hazır ve nazır(hazır olmak zorunda olduğu zaman mı demeliydim yoksa?)  Büyük özlem duyduğum İstanbul'a dönme vakti aynı zamanda. Her yaz olduğu gibi aklımda bu dönem bunları şöyle yapacağım, o artık öyle olmayacak gibi gibi hedefler uçuşuyor. En büyük hayallerimden biri de sonsuz kez vapura binmek. (ne büyük hayal ama) Kimine göre hırçın rüzgar yüzüne bir tokat atıyordu kimine göreyse yanağını okşuyordu. Kimileri için ise sadece gitmek istediği yere ulaşmak üzere kullandığı bir vasıtaydı vapur.  İnsanl

İçimdeki Çocuk

Resim
İÇİMDEKİ ÇOCUK      Kendi duygularımı ifade etmeden önce bana bu yazıyı yazdıran "ÖZLEM İçimdeki Çocuk" sergisinin sahibi Erdoğan Altındiş’in sergideki amacını ve kendi bakış açısıyla çocukluk ve sonrasındaki çağlar için yaptığı kıyaslamayı birlikte ifade etmek istiyorum. “Türkiye’de insanlar son zamanlarda birbirinden çok uzaklaştı. Ben bu insanları bir araya nasıl getirebilirim diye düşündüğümde, çocukluk anılarım aklıma geldi. Çocukluğumuzda birbirimize sormazdık ‘Siz Kürt müsünüz ‘ Müslüman mısınız? ‘ diye ama bugün böyle değil.”      Aslında bu sözler bir çoğumuzun hislerine tercüman oluyor diye düşünüyorum. Bu sergiyi gezerken ve bizim için(içimiz için) ayırdığı o oda ve ziyaretçilerin yazdığı o yazılar birer birer anlatıyordu içimizdeki o çocuğa özlemimizi. Birbirimizi olduğumuz gibi sevmeyi, kabullenmeyi… Sergi alanı öyle güzel kullanılmış ki her metrekaresi emek emek ve anlam dolu. Yerlerde bilyelerle ve ışıklarla süslü bir Haliç temsili, İstanbul’un bana