YOK OLUŞTAN DOĞAN VARLIK


Yok Oluştan Doğan Varlık


     Biz istesek de istemesek de zaman geçiyor bir şekilde. Geçmeli de sonuçta, öyle değil mi? Düşünsenize bir anda hapsolduğunuzu. Bu en mutlu anınız bile olsa bir süre sonra çekilmez bir hal almaz mıydı?

    Sonuçta mutlu anı mutlu yapan her an olmayışı değil midir?  Hep o anda yaşamış olsak ne mutlu olur ne de mutsuz sadece bir "an" olur.

    Bir şeyi var eden kimi zaman yok oluşu değil midir zaten? İyiliği kötülüğün , doğruyu yanlışın, sevgiyi nefretin yok oluşu var etmez mi? Sahiden kim belirliyor iyiyi, doğruyu siz de merak etmiyor musunuz? Mesela ilk harf nasıl oluştu, ilk konuşma nasıl başladı, doğruya ilk kim doğru dedi? Bu sorumu çok derin anlamayın doğru kelimesinden bahsediyorum sadece. Evet inananlar için bir doğru-yanlış çizgisi var ve bu onları daha sağlam şekilde ayakta tutuyor. Peki diğerleri, onlar nasıl dayanıyor? Ölüme, nefrete, abartı sevgiye, zulme nasıl katlanıyorlar? İnandıkları doğrultusunda yol alabilmek için biraz da sabretmek gerekir ne de olsa ama inanmayanlar? 

    İnanç bir düşünceye çok sağlam bir biçimde, içten, gönülden bağlı bulunma, inanma demektir. Ve bence inanç aynı zamanda bir güç kaynağıdır. En basit şekilde bunu şöyle örneklendirebiliriz bir hedefiniz olsun ama onu yapabileceğinize dair inancınız sıfır sizce bunu yapabilme ihtimaliniz ne kadardır? 

     İnanç bizi hedeflerimize, doğruya ve de en önemlisi hayata bağlayan bir şeydir. Bu inancı siz her ne olarak adlandırırsanız artık. 




Geçiyor, Pervasızca Geçiyor. Çıngıraklı Kuyruğunu Sallayıp Zaman 







Çekimler bana aittir.

Çoğunuzun bildiğini düşündüğüm fakat hatırlatmak istediğim zaman veya inanmak temalı birkaç şiir:




İNANMAK

İnanmak:
Maviliklerin arkasına gizlenmiş
Cennetlere benzer...

İnanmak:
Sonbaharın en son yaprağıdır
Bahara gider...

İlhan İREM

ÖLÜM RİSALESİ

Bilincindeyim doğan ayın
Eriyen karın akan suyun
Ve usul usul tükenen zamanın

Tekrarlayıp duruyor saat
Vakit de mahluktur
Vakit de mahluktur

Erdem BAYAZIT



https://www.youtube.com/watch?v=sS3Dx0jmHS8
"Gelmemenin bir vakti yoktur. İnsan coşkuyla beklerken ne kadar zaman geçerse, o büyük günün yaklaştığına o kadar inanır. Bir yıl mı geçmiş? Ne yapalım dersiniz, hazırlanması en az bir yıl sürerdi zaten. İki yıl mı geçmiş? Gelmesinin eli kulağındadır."

Yorumlar

  1. Her yazında daha da devamı gelsin de bakalım daha Betülle ne kadar tanışacağız diyorum. Çok güzel bir yazı yazmışsın yine. Zamanını ayırıp yazdığın için teşekkkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl ben zamanını ayırıp okuduğun ve yorumladığın için teşekkür ederim dostum. İyi ki varsın

      Sil
  2. Ve inanmak başarmanın yarısıdır. Kendine inanıyor ve belli bir zaman inandığın şeyle uğraşıp mükemmel işler başarıyorsun yüreğine sağlık yazını okudukça kendi düşüncelerimi okumuş gibi oldum ❤️❤️❤️

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İçimdeki Çocuk

İSTANBUL ONA, O İSTANBUL'A