İSTANBUL ONA, O İSTANBUL'A

İSTANBUL ONA, O İSTANBUL'A

Önceden duygularımı yazarak ifade ederdim. Fakat bir gün gelen güncelleme ile bu özelliğim silindi ve yerine amatör fotoğrafçılık eklendi. Düşüncelerimi anlatmak için onu kullandım ve şimdi o fotoğraflardan sadece birini yorumlayacağım. Yani bir bakıma düşüncelerimi yorumluyorum. "Çünkü çektiklerim düşündüklerimdi aslında."

Eylül 2019 yepyeni bir eğitim-öğretim döneminin başı ve yaz tatilinin sonu. İnsanlar koşuşturmacalı hayatına dönmeye hazır ve nazır(hazır olmak zorunda olduğu zaman mı demeliydim yoksa?)
 Büyük özlem duyduğum İstanbul'a dönme vakti aynı zamanda. Her yaz olduğu gibi aklımda bu dönem bunları şöyle yapacağım, o artık öyle olmayacak gibi gibi hedefler uçuşuyor. En büyük hayallerimden biri de sonsuz kez vapura binmek. (ne büyük hayal ama) Kimine göre hırçın rüzgar yüzüne bir tokat atıyordu kimine göreyse yanağını okşuyordu. Kimileri için ise sadece gitmek istediği yere ulaşmak üzere kullandığı bir vasıtaydı vapur.
 İnsanlar hedefleri uğruna çıktıkları bu yolda bazen hedefleri dışında hiçbir şey görmüyorlar. Yanından bir vapur geçiyor, üstünde bir martı uçuyor, karşısında bir çocuk gülümsüyor ve bu koca şehir İstanbul ona el sallıyor. "Gör beni!" diyor belki de. Görülmeye de değer olduğunu düşünüyorum açıkçası.
 Eylül 2019 demiştik en son. Gün batımını Karaköy'de izlemeye başlayıp Kadıköy'de bitirdiğim o güne sahip olan ay. Vapura sadece gün batımına bir de buradan bakayım diye bindiğim günlerden sadece biri.
 Gözlemledikçe her şeyi çok daha fazla anlamlandırıyoruz. İnsanları, doğayı, denizi ; denizi izleyen insanı, insanı izleyen denizi. Hayat koşuşturmacasında vasıta olarak kullandığı o vapuru anlamlandıran ve anın tadını çıkaran insanları. Belki hayatının en önemli toplantısına yetişmeye çalışıyor belki de hayatının bir dönüm noktasına. Fakat şu an burada bu "an" ın içinde. Ve şimdinin tadını çıkarmakta belki de bu karmaşık şehrin çekilmez olduğunu düşünüp halen burada yaşamaktan vazgeçemeyen insanların sebebi de şu küçücük an bile olabilir. İstanbul'un ona baktığı ve onun İstanbul'a baktığı.















VAPURDA ÇEKTİĞİM BİRKAÇ FOTOĞRAF




























Yorumlar

  1. Fotoğraflarla birleşen kelimelerin Ruha yansıması...

    Kaleminize, Kadrajınıza, Yüreğinize Sağlık Efendim☺️

    YanıtlaSil
  2. Ne demiş Ziya Osman Saba "Geliyor Boğaziçi’nden doğru
    Bir iskeleden kalkan vapurun sesi,
    Mavi sular üstünde yine
    Bembeyaz Kızkulesi."
    İstanbul özlemimize bir ses oldun. Eline sağlık, bir sonraki yazını merakla bekliyorum 👏🏻💘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne de güzel demiş Ziya Osman Saba, çok teşekkürler güzel yorumun ve katkın için dostum 🙏🏻🧡

      Sil
  3. Bu yazı 2,5 yıl kadar önce İstanbul'a ilk geldiğim günü hatırlattı. O zaman biraz çekiniyor ondan çok daha fazla da meraklı ve ümit doluydum.Hala öyleyim.
    İyi ki ilk geldiğimde İstanbul seni yenicem deyip büyüklenmemişim. İstanbul beni bağrına bas deyip bu güzel şehrin şahsı manevisine sığınmıştım. Hala kucaklıyor beni İstanbul. Hatıraların biri bin değerinde. Bakalım daha nelerle karşılaştırıcak bizi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O günleri iple çekiyoruz her birimiz gerçekten ve her birimizi bağrına basmaya hazır şekilde bekeleyen İstanbul'a buradan selam olsun 🤩

      Sil
  4. Tebrik ederim harika bir yazı İstanbul tekrar gözlerimin önüne geldi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim bunu başardıysam ne mutlu 🙏🏻

      Sil
  5. Bu karanlık karantina günlerinde yazına ve fotograflarla içimizi açtın.eline emeğine sağlık.sen hep yazmaya devam et💥🧡

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler güzel dostum. Böyle güzel yorumlar aldıkça devam etmemekte zorlanabilirim zaten açıkçası 🧡

      Sil
  6. İnsanın ruhuna en ince şekilde dokunduğundan daha önce hiç bahsetmiş miydim? Heyecanla ne yazmış acaba canım dostum diye açtım ve çok da güzel yazmış olduğunu bir de buna sıcacık fotoğraflarının eşlik ettiğini gördüm. Bu heyecanı tekrar tekrar yaşamak dileğiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk yazımı paylaştığımda elim ayağım titredi, çok heyecanlandım. İlk yazım olduğu içindir diye düşünmüştüm. Fakat bu yazımı da paylaştığımda aynı duyguları yaşadım ve "bana bu kadar heyecan veren bir şeyin okuyan dostlarımı da heyecanlandırması" bundan daha güzel ne olabilir ki...

      Sil
  7. Tebrik ederim çok güzel yazmışsın istanbul'u içimizde yaşadık sayende.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İçimdeki Çocuk

YOK OLUŞTAN DOĞAN VARLIK